“Gözaltı merkezinden bir şüphelinin daha cesedi çıktı. İçişleri Bakanlığı işkence yapıldığını yalanladı”
Cumhurbaşkanı İslam Kerimov’un 2016 yılında ölümünün ardından belirgin miktarda azalan işkencede ölüm olaylarının son zamanlarda arttığı bildiriliyor. Bunun sebebi olarak Kerimov dönemi kadrolarının halâ etkin durumda olması gösteriliyor.
2016’dan önceki olaylarda dinî ve siyasi muhaliflere yönelik işkence olayları daha yoğunken, son yıllardaki olaylarda adli suç zanlılarının adları daha çok geçiyor. Yine de bazı sosyal medya ‘blogger’ları, siyasetçi ve din adamları, sakal bırakan ve başörtüsü takan bir çok kişinin yanında Nukus’ta olduğu gibi sosyal taleplerle yapılan gösterilere katılanlara yapılan ağır işkenceler de gündemde. Bu olayların artarak devam etmesi, halkın tamamının İİB (İçişleri Bakanlığı) ve DXX (Devlet Güvenlik Hizmeti-İstihbarat) gibi teşkilatların tehdidi altında olduğunu gösteriyor.
Bu yazı dizisinde son aylarda meydana gelen olaylardan bazılarına yer vereceğiz. Ayrıca Özbek medyasında yer alan haber ve yorumları, resmi ve sivil kurum temsilcilerinin açıklamalarını ve yasal süreçler hakkında malumat vereceğiz.
Bu tür haberleri vermekle, Özbekistan’ı küçük düşürdüğümüzü savunanlar oluyor. Halbuki ülkeyi asıl küçük düşürenler, kendi insanına bu muameleleri layık gören resmi görevlilerdir. Zulüm ve işkenceler teşhir edilip failleri hesap vermeden bir toplumun arınması mümkün değildir. Özbekistan Âli Meclis Yasama Bölümü Başkan Vekili Akmal Saidov‘un ifade ettiği gibi, bu iğrenç fiili işleyenler Özbekistan’ı dünya karşısında küçük düşürmekte: “Tabii ki yasa çıkarıyoruz. Ancak işkence karşıtı standartları bilmeyen bir kişi, Özbekistan’ı tüm dünyaya şermende qılabilir. Evet, daha önce bunları kapatmak mümkündü ama artık sosyal ağlar gelişti ve internet sayesinde tüm dünya bunu hızla öğreniyor”. (Akmal Saidov’la kun.uz’un gerçekleştirdiği sohbeti özet olarak vereceğiz.)
Araştırmalarımızda işkenceye karşı bir çok “önleme çabasının” gerçekleştiğini, çok sayıda işkence olayının resmi olarak soruşturulduğunu, bir çok failin görevden alındığını ve mahkemelerce tutuklanarak hapis cezalarına çarptırıldığını müşahade ettik. Buna rağmen vak’aların devam etmesi, önlemlerin işe yaramadığını düşündürüyor veya işkenceyle mücadeleye mi yoksa mücadele edildiği görüntüsüne mi önem verildiği sorusunu kaçınılmaz kılıyor. Olaylar, soruşturmalar, iddia ve açıklamalarla birlikte bu sorulara da cevap arayacağız.
Gözaltı merkezinden bir şüphelinin daha cesedi çıktı. İçişleri Bakanlığı işkence yapıldığını yalanladı”
21 Ağustos günü azadlik.org sitesinde (1), organize suç örgütü üyesi olduğu iddia edilen Doniyorbek Usmanov‘un 13 Ağustos’ta öldüğü haberi yukarıdaki başlıkla duyuruldu. Haberin devamı şöyle:
Bu yılın 13 Ağustos gecesi, Taşkent’teki IIBB gözaltı merkezinden bir şüphelinin naaşı çıkarıldı.
Resmi bilgilere göre 33 yaşındaki D.U.’nun Ceza Kanunu’nun 137, 165 ve 277. maddelerinde belirtilen suçları işlediğinden şüpheleniliyordu.
Sosyal ağlarda merhumun cesedi ve yakınlarının cesedi incelediğinin gösterildiği videoda, merhumun vücudunda kararmış ve morarmış yerler görülüyor.
Merhumun yakınlarının verdiği bilgiye göre D.U. 12 Ağustos günü saat 21.30 sıralarında Taşkent şehri IIBB Adli Soruşturma Dairesi görevlileri tarafından evinden alınarak götürüldü ve cesedi 14 Ağustos gecesi Taşkent şehir morguna teslim edildi.
Bazı sosyal medya aktivistleri ölen kişinin yakınlarına dayanarak, zanlının tutuklanma ve sorgu sürecine ilişkin video kayıtlarının imha edilmeye çalışıldığını iddia ediyor.
İİB işkencenin yapıldığını inkar etmeye çalıştı
Taşkent şehir IIBB basın servisi, Taşkent şehri hududlarında ciddi suçlar işleyen bir organize suç örgütünün suç faaliyetlerini ortaya çıkarmak için hızlı soruşturma çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
(Haberde İİB açıklamasına göre soruşturmanın ayrıntıları verildikten sonra:)
Taşkent Şehri İçişleri Genel Müdürlüğü’nün kolluk kuvvetleriyle işbirliği içinde gerçekleştirdiği bir dizi operasyon sonucunda, sabıka kayıtları bulunan U. D. ve F. X.’in bu organize suç örgütünün üyesi olduğu tespit edilerek yakalandı. Suç grubunun geri kalan üyelerinin tespit edilmesi ve yakalanması için çalışmalar devam etmekte.
Taşkent şehri IIB merkezi, D.U.’nun ölüm sebebini “ağır karaciğer sirozu, akut kalp yetmezliği” olarak açıkladı. Aynı zamanda Emniyet Müdürlüğü, Taşkent savcılığının merhumun ölümüyle ilgili adli tıp incelemesi talebinde bulunduğunu bildirdi.
Başsavcılık basın servisi de, olayda işkence olgusuna ilişkin ceza davası açıldığını bildiriyor.
Başsavcılığın açıklamasına göre; Taşkent şehir emniyet müdürlüğü binasında 13 Ağustos gecesi hayatını kaybeden D.U.’nun davasıyla ilgili bir takım soruşturma yapılması zarureti doğduğu için, 206 (Yetki veya yetki sınırlarını aşmak) ve 235 (İşkence ve diğer zalimane, insanlık dışı ya da onur kırıcı muameleler yapmak) maddeleriyle ilgili olarak ceza davası açılmıştır.
Şu anda Taşkent Şehir Savcılığı tarafından ön soruşturma yürütülüyor.”
Ozodlık‘ın Taşkent şehir savcılığındaki kaynaklarına göre, olayla ilgili olarak Taşkent Emniyet Müdürlüğü Suç Soruşturma dairesi kıdemli operasyon şefi M.M. ve iki kişi daha gözaltına alındı.
İşkenceye Karşı Komisyon sessiz
Haziran 2021’de Âli Meclis İnsan Hakları Temsilciliği bünyesinde İşkenceye Karşı Ulusal Önleme Mekanizmalarının uygulanmasına yönelik bir grup oluşturulmuştu.Hareket kabiliyeti sınırlı olan grubun üstlendiği görev, ceza infaz kurumlarında işkencenin önünü almak ve bunun sonuçlarını incelemekti.
Ancak işkenceye karşı eylem stratejisini koordine eden mezkur yetkili grup, şu ana kadar Taşkent Şehir Emniyet Müdürlüğü binasındaki ölüme ilişkin tutumunu açıklamadı.
Grubun başkanlığını yapan Özbekistan Cumhuriyeti Âli Meclisi insan hakları temsilcisinin, bundan bir hafta önce yayınladığı raporlara göre, cezaevlerinde hapsedilen kişilere yönelik zihinsel, psikolojik, fiziksel baskı veya diğer baskılara ilişkin 125 şikayet geldi.
Raporda, “bu şikayetlerin yüzde 64’üyle ilgili olarak çalışanların davranışlarına yönelik servis denetimleri yapıldı ve
soruşturma sonuçlarına göre savcılık tarafından yürütülen soruşturmaya kadar hiç birisi doğrulanmadı.” denilmekte.Raporda aynı dönemde, işkenceye ilişkin 37 şikayetle ilgili ön soruşturmanın tamamlandığı kaydedildiği belirtiliyor.
Bunun dışında, 8 şikayete ilişkin Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 83’üncü maddesinin 2’nci fıkrasına (suç unsurunun bulunmaması) dayanılarak ceza davası açılmasının reddine ilişkin kararlar Ombudsman’ın yazısı üzerine savcılar tarafından iptal edildi.
26 Haziran 2021’de Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in “Uluslararası İşkence Mağdurları Günü”nde işkenceyi önleme sistemini iyileştirme kararı ilan edildi ancak aktivistlere göre işkenceden ölümler bundan sonra da devam etti.”
(1) ozodlik.org haber sitesi ABD tarafından desteklenmektedir
Devami