Ozodlik.org sitesi, 13 Ekim 2021 tarihinde ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu’nun Özbekistan’la ilgili her yıl peryodik olarak hazırladığı raporu yayınladı. Aşağıda Steve Swerdlow tarafından hazırlanan rapor metninin Türkiye Türkçesi çevirisini sunuyoruz:
ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu, 13 Ekim’de Özbekistan ile ilgili son raporunu yayınladı.
Raporda, Özbek cezaevlerinde dinî suçlamalarla tutulan mahkum sayısının 2000’den fazla olduğunun kesinleştiği ve bunların 81’inin kimliğinin doğrulandığı kaydedildi.
Raporun yazarı, ABD Kongresi’nin Orta Asya’daki insan hakları raportörü Steve Swerdlow’un bilgilerine göre, 81 dindar kişinin çoğu işkence gördü veya başka şekillerde aşağılanmaya uğradı.
ABD Din Özgürlüğü Komisyonu’nun son raporunun başlığı “Özbekistan’ın Dini ve Siyasi Mahkumları: Baskı Uygulamasının Ortadan Kaldırılması”.
Raporda, ülkede barışçıl bir şekilde ibadetini yaptığı için hapsedilen dindar mahkûmların tam sayısının gazeteciler, insan hakları aktivistleri, ABD hükümeti, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından uzun süredir bilinmediği belirtiliyor. Özbek hükümeti bu mahkûmların sayısını veya kimliğini hiçbir zaman açıklamadı.
Raporun yazarı Steve Swerdlow tarafından zikredilen yeni rakam, Özbekistan’ı eski Sovyetler Birliği’nde en fazla sayıda dini mahkumun bulunduğu ülke yapıyor: “2 binden fazla dindar parmaklıklar ardında. Bu, eski Sovyet devletleri arasında şimdiye kadar gözlemlenen en yüksek sayı ve bu insanların serbest bırakılmasını sağlamak, hukuk savunucuları için büyük bir hedef olmaya devam ediyor. ”
Raporun yazarı, bu mahkumlara yönelik suçlamalara dikkat çekiyor. Böyle hüküm giyenlerin birçoğu “ülkedeki anayasal düzeni ortadan kaldırmak”, “yasaklanmış yayınları bulundurmak veya dağıtmak”, “yasak dini gruplara üye olmak” gibi suçlardan yargılanıyor. En önemlisi, rapora göre, kimliği tespit edilen 81 dini mahkûm hakkında böyle bir iddianameyi destekleyecek ciddi bir kanıt yok.
Steve Swerdlow’a göre, Özbekistan Ceza Kanunu, bu tür hükümlülere dayatılan ve çoğu Özbekistan’ın uluslararası yasal yükümlülükleriyle çelişen bir dizi madde içeriyor.
“Özbek Ceza Kanunu, Kerimov döneminde nasılsa o şekilde olduğu gibi kalıyor. Bu yüzden sorun hala devam ediyor” dedi ABD Komisyonu raporunun yazarı.
Bu hükümlülerin çoğu, işkence, aşağılama ve tutuklanma- yargılanma sırasında savunma taleplerinin reddedildiğini doğrulayan iddialar ileri sürdü. Ayrıca, çoğu dindar mahkûmun tutukluluk ve hapis cezaları yasa dışı bir şekilde uzatıldı.
Raporda, “Özellikle, Ceza Kanununun korkunç 221. Maddesi artık yürürlükte olmamasına rağmen, Özbekistan’daki birçok dini ve siyasi tutuklu, hapishanede konulan yeni suçlamalarla tutukluluk süreleri uzatılıyor” denildi.
Cumhurbaşkanı İslam Kerimov döneminde hükümetin, serbest bırakılmasını istemediği mahkumların hapis cezalarını uzatmak için Ceza Kanunu’nun 221. maddesini tekrar tekrar kullanması, ABD Komisyonu da dahil olmak üzere çoğu uluslararası kuruluş tarafından bir çok defa kınanmıştı.
Madde 221: Ceza infaz kurumu yönetiminin yasal taleplerine itaatsizlik:
Hapishanede cezasını çeken bir kişi, ceza infaz kurumu idaresinin kanuni taleplerine itaatsizliği ya da idarenin faaliyetlerini uygulamasını engellemesi, bir yıl içinde ceza infaz hükümlerini ihlal etmesi hallerinde 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu eylemler:
a) Tehlikeli ve mükerrer suçlu tarafından,
b) Ağır veya çok ciddi bir suçtan hüküm giymiş bir kişi tarafından işlenmesi halinde,
üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Raporun yazarı Steve Swerdlow, hükümlülerin ceza sürelerinin yasa dışı bir şekilde uzatıldığını ve genel olarak Ceza Kanunu’nun 159, 216 ve 244. maddeleri uyarınca kendilerine yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu, mahkumlara yönelik işkence ya da tahkir edici muamele yapıldığını doğrulayan bir çok delil mevcut olduğunu söyledi.
Raporda 2000’li yılların başlarında 15-18-20-25 yıl gibi çok uzun süreli hapis cezalarına çarptırılan çok sayıda hükümlünün, özellikle yasaklı dinî grup “Hizb-üt Tahrir” ile ilişkili olmakla suçlanarak ailesiyle birlikte hapsedilmiş mahkumların halen parmaklıklar arkasında olmasının Shavkat Mirziyoyev hükümeti ve bir dizi uluslararası kuruluşun dikkat etmesi gereken bir durum olduğu ayrıca vurgulanıyor.
Raporda, “Açıkçası hükümet, ‘derhal serbest bırakmak şartıyla’ daha önce hükümet tarafından “aşırılıkçı” veya “terörist” olarak kabul edilen gruplarla ilgili olarak açılmış olan tüm ceza davalarını yeniden incelemeye almalıdır” denildi.
Aynı zamanda Amerikalı bir avukat olan raportör Swerdlow, Shavkat Mirziyoyev’in iktidara gelmesinden bu yana yaklaşık 50 tanınmış mahkumun serbest bırakılmış olduğunu, bunun dışında da yüzlerce dini mahkumun serbest bırakıldığını, bu durumun takdir edildiğini belirtti.
Bununla birlikte, Swerdlow, diğer hak savunucuları, Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütleriyle birlikte Avrupa Birliği’nin bu yılın başlarında Özbek hükümetiyle yaptığı görüşmelerde de vurgulandığı gibi, mahkumların aklanması meselesi çözümlenmemiş olarak kalmaya devam ediyor.
“Hiçbir siyasi tutsak rehabilite edilmedi ve hükümet konuyu tartışmaya bile çalışmadı. Başka bir deyişle, Kerimov döneminde, siyasi motiflerle suçlama ve hapsetme olgusu vardı ve bu ülkenin tüm uluslararası yükümlülükleriyle çelişiyordu” diyor Swertlow.
Swerdlow’a göre, Mirziyoyev’in yönetimi sırasında da dindarlardan önemli sayıda insan hapsedildi. Raporda, Umar Badalov (2017’de tutuklandı) ve Muhammed Rashidov (2018) dahil olmak üzere bir dizi mahkumun ismi kaydedildi.
ABD komisyonunun raporu, siyasi suçlamalarla hapsedilen eski diplomat Kadir Yusupov (2018), blog yazarları Otabek Sattori (2020) ve Miraziz Bozorov’un (2021) akıbetine de odaklanıyor.
Özbek yetkililer, ülkedeki cezaevlerinde herhangi bir dini veya siyasi mahkum bulunduğunu yalanladı. Mirziyoyev iktidara geldiğinden beri hükümetin bu konudaki tutumu değişmedi.
Ocak ayında, Cezaevleri Başkanlığı Eğitim ve Sosyal Psikolojik İşler Dairesi Başkanı Yarbay Jamshid Sultanov, Özbekistan’da dini inançları nedeniyle hapis cezası çeken insanların varlığını bir kez daha reddetti. 28 Ocak’ta AOKA’da düzenlediği basın toplantısında “tüm mahkumlar kanun önünde eşittir” dedi. Yetkili Sultanov’a göre “Özbek hukukunda böyle bir hükümlü kategorisi yok, hepsi kanun önünde eşittir”.
Azadlık (ozodlik.org), bu rapor ve içinde adı geçen mahkumlar için özel bir program hazırlıyor.
Haberin Özbekçe metni:
АҚШ комиссияси Ўзбекистон қамоқхоналарида 2000 дан ортиқ диний маҳкумни аниқлади
Халқаро диний эркинлик бўйича АҚШ Комиссияси 13 октябрь куни Ўзбекистонга оид навбатдаги ҳисоботини эълон қилди.
Ҳисоботда Ўзбекистон қамоқхоналарида диний мотивларда айланиб сақланаётган 2 мингдан ортиқ маҳкумни аниқлангани, булардан 81 нафарининг шахси тасдиқлангани қайд этилган.
Ҳисобот муаллифи, АҚШ Конгрессининг Марказий Осиёда инсон ҳуқуқлари бўйича маърузачиси Стив Свердловнинг қайд этишича, 81 нафар диндорнинг аксари қийноқ ёки бошқа турдаги таҳқирларга учраган.
АҚШнинг Диний эркинликлар бўйича комиссиясининг бу галги ҳисоботига “Ўзбекистоннинг диний ва сиёсий маҳбуслари: Репрессия амалиётини бартараф қилиш” деб ном берилган.
Унда мамлакатда тинчгина ибодатини қилиб юргани учун қамоққа ташланган диндор маҳкумларнинг аниқ сони узоқ муддатдан буён журналистлар, инсон ҳуқуқлари ҳимоячилари, АҚШ ҳукумати, Европа Иттифоқи ҳамда БМТ учун номаълум қолаётгани таъкидланади.
Ўзбекистон ҳукумати бундай маҳкумлар сони ва шахсига доир маълумотларни ҳеч қачон ошкор қилмаган.
Ҳисобот муаллифи Стив Свердлов келтирган янги рақам, Ўзбекистонни собиқ совет ҳудудида диндор маҳкумлари энг кўп давлатга айлантиради:
“Тахминан 2 мингдан ортиқ диндор панжара ортида қолмоқда. Бу собиқ совет давлатлари орасида ҳозир кузатилган энг катта рақам ва бу одамларни озодликка чиқаришга эришиш ҳуқуқ ҳимоячилари учун катта мақсад бўлиб қолмоқда”.
Ҳисобот муаллифи бу маҳкумларга қўйилган айбловларга эътиборни қаратади. Бундай маҳкумларнинг аксари “мамлакатда конституцион тузумни ағдариш”, “тақиқланган адабиётларни сақлаш ёки тарқатиш”, “тақиқланган диний гуруҳларга аъзолик” сингари жиноятларда айбланган.
Ҳисоботда таъкидланишича, энг муҳими, шахси аниқланган 81 нафар диндор маҳкумга бундай айблов қўйилиши учун асос бўладиган бирор жиддий далил йўқ.
Стив Свердловга кўра, Ўзбекистон Жиноят кодексида бундай маҳкумлар бўйнига қўйилган қатор моддалар борки, буларнинг аксари Ўзбекистоннинг халқаро ҳуқуқий мажбуриятларига зиддир.
“Ўзбекистон Жиноят кодекси амалда Каримов даврида қандай бўлса, шундайлигича қолмоқда. Шу боис муаммо ҳануз мавжуд”, деб таъкидлайди АҚШ Комиссияси ҳисоботи муаллифи.
Бу маҳкумларнинг аксари қийноқ, таҳқир ҳамда ҳибсга олиш, судлаш жараёнида ҳимоя сўрови рад этилганига оид асосли иддаоларни келтирган. Бунга қўшимча, аксар диндор маҳкумларнинг ҳибсда ва қамоқда сақлаш муддатлари қонунга зид тарзда узайтирилган.
“Хусусан, Жиноят кодексининг даҳшатли 221-моддаси ҳозир қўлланилмаётган бўлса-да, Ўзбекистондаги кўплаб диний ва сиёсий маҳкумлар қамоқхонада қўйилган янги айбловлар билан муддати узайтириб келинмоқда”, дейилади ҳисоботда.
Марҳум президент Ислом Каримов даврида ҳукумат озодликка чиқаришни истамаган маҳкумларнинг панжара ортида қамоқ жазосини узайтириш учун Жиноят кодексининг 221-моддаси муттасил қўлланиши аксар халқаро ташкилотлар, хусусан АҚШ комиссияси томонидан ҳам кўп бор қораланган.
221-модда. Жазони ижро этиш муассасаси маъмуриятининг қонуний талабларига бўйсунмаслик:
- Озодликдан маҳрум қилиш жойида жазони ўтаётган шахснинг жазони ижро этиш муассасаси маъмуриятининг қонуний талабларига бўйсунмаслиги ёхуд маъмуриятнинг ўз фаолиятини амалга оширишига бошқача йўсинда тўсқинлик қилиши, башарти, маҳкумга нисбатан бир йил мобайнида жазони ўташ тартиби талабларини бузганлиги учун жазони ижро этиш колониясининг карцерига ўтказиш тариқасидаги жазо қўлланилганидан ёки турмага ўтказилганидан кейин содир этилса, — уч йилгача озодликдан маҳрум қилиш билан жазоланади.
- Ўша қилмишлар:
- а) ўта хавфли рецидивист;
- б) оғир ёки ўта оғир жинояти учун ҳукм этилган шахс томонидан содир этилган бўлса, —
- уч йилдан беш йилгача озодликдан маҳрум қилиш билан жазоланади.
Ҳисобот муаллифи Стив Свердовнинг айтишича, маҳкумларнинг жазо муддатлари ноқонуний узайтирилиши ва умуман, уларга Жиноят кодексининг 159, 216, 244 моддаларига асосланиб қўйилган айбловларнинг асоссиз экани, маҳкумларга нисбатан қўлланилган қийноқ ёки таҳқирларни асословчи кўплаб ҳужжат, маҳкумлар ва яқинларининг кўрсатмалари, фотосуратлар йиғилган.
Ҳисоботда 2000-йиллар бошида 15, 18, 20, 25 йиллик ўта узоқ муддатга қамалган, айниқса “Ҳизбу Таҳрир” тақиқланган диний гуруҳига алоқадорликда айбланиб, оиласи билан қамалган маҳкумлар ҳануз панжара ортида қолаётгани Шавкат Мирзиёев ҳукумати ва қатор халқаро ташкилотлар эътибор қаратиши лозим бўлган долзарб муаммо экани алоҳида таъкидланади.
“Кўриниб турибдики ҳукумат, зудликда озод қилиш шарти билан, ҳукумат назарида “экстремист” ёки “террорчи” деб қаралган гуруҳларга алоқадорлик айби билан очилган жиноят ишларининг барчасини текшириб чиқиш лозим”, дейилади ҳисоботда.
Айни пайтда америкалик ҳуқуқшунос Шавкат Мирзиёев ҳокимиятга келиши билан 50 га яқин таниқли маҳкумлар озодликка чиқарилгани, бундан ташқари яна юзлаб диндор маҳкумларнинг озод қилинганини олқишлайди.
Аммо бу маҳкумларни оқлаш масаласи очиқ қолаётгани Свердлов ва бошқа ҳуқуқ фаоллари, БМТ ва инсон ҳақлари ташкилотлари, шунингдек, Европа Иттифоқининг Ўзбекистон ҳукумати билан шу йил бошида кечган мулоқоти чоғида таъкидланган.
“Озодликка чиққан бирорта сиёсий маҳкум реабилитация қилинмади ва ҳозиргача ҳукумат бу масалани ҳатто муҳокама қилишга ҳам ҳаракат қилгани йўқ. Яъни Каримов даврида сиёсий мотивлар билан айблаб қамаш феномени бор эди ва бу – мамлакатнинг барча халқаро мажбуриятларига зид эди”, дейди Свердлов.
Свердловга кўра, Мирзиёев даврида ҳам диндорларнинг анчагина қисми қамоққа ташланган. Ҳисоботда Умар Бадалов (2017 йилда қўлга олинган) ва Муҳаммад Рашидов (2018 йил) каби қатор маҳкумларнинг номи келтирилади.
Шунингдек, АҚШ комиссиясининг ҳисоботида сиёсий айблар билан қамалган собиқ дипломат Қодир Юсупов (2018 йил), блогерлар Отабек Сатторий (2020) ва Миразиз Бозоров (2021) тақдирига эътибор қаратилган.
Ўзбекистон расмийлари мамлакат қамоқхоналарида диний-сиёсий маҳкумлар борлигини рад этиб келадилар. Ҳукуматнинг бу борадаги мавқеи Мирзиёев ҳокимиятга келганидан сўнг ҳам ўзгармади.
Шу йил январида Жазони ижро этиш бош бошқармаси Тарбиявий ва ижтимоий психологик ишларни ташкил этиш бошқармаси бошлиғи, подполковник Жамшид Султонов Ўзбекистонда диний эътиқоди боис жазо ўтаётганлар борлигини яна бир марта рад этган.
Унинг 28 январь куни АОКАда ўтказилган матбуот анжуманида таъкидлашича, “барча маҳбуслар қонун олдида баробар”.
«Ўзбекистон қонунчилигида бунақа тоифадаги маҳкумлар мавжуд эмас — уларнинг барчаси қонун олдида баробар”, деб айтган мулозим.
Озодлик ушбу ҳисобот ва унда номи тилга олинган маҳкумларга оид махсус дастурни ҳозирламоқда.