Orta Asya devletlerinde alfabe kargaşası

Orta Asya’da bir Alfabe kargaşası yaşanmaktadır. Bunun bölgede milli, siyasi, kültürel ve dini alanlarda sorunlara yol açacağı çok aşikârdır. Söz konusu olan sadece bölgedeki kardeş halklar ve onları yönetenlerin değil,  aynı halk ve devlet içinde iki neslin birbirine anlamasında yaşanmakta olan zorluk ve sorunlardır.

Namoz Normumin Mohammad

Milli olarak Türkistan, dini olarak da Maveraünnehir adı ile anılan Orta Asya bölgesinin Müslümanların en önemli ilmi ve kültür merkezi olduğu bir gerçektir. Ancak günümüzde Orta Asya halkları ve devletleri hem kendi hem de ortak kimliklerini tanıma konularında büyük sorunlar yaşamaktadırlar. Bu sorunların başında alfabe kargaşası gelmektedir.

Rus istilasından önce Türkistan’da Arap alfabesini esas alan Çağatay yazısı kullanılmakta idi. Bölge halklarının dilleri de aynı idi, ama lehçe farkları olması tabi olarak kabul ediliyordu. Siyasi olarak Orta Asya 3 mahalli devlete bölünmüştü: Kuzeyde Hokand hanlığı, güneyde Buhara Emirliği ve batıda Hiva hanlığı.

Çarlık Rusya’sı 19. Yüzyılın ortalarından başlayarak Türkistan’ı kendi sömürgesine çevirdikten sonra bölge halklarının alfabesine müdahale etmemişti. Ama Rusların siyasi otoritesinin bölgede zorla yerleştirilmesi, onlarla yapılan ticari ve kültürel ilişkiler Türkistanlı Müslümanların kimliklerini olumsuz etkilemeye başlamıştı.

Lenin ve işbirlikçilerinin 1917 yılının Ekim ayında gerçekleştirdiği ihtilal zamanında Orta Asya’da onları destekleyen gruplar bulunmakta ve bu mahalli işbirlikçiler Bolşeviklerin şiarlarını kırmızı bayraklara Çağatay yazısı ile yazarak taşıyorlardı.
1924 yılına gelindiğinde SSCB kurulmuş, Türkistan adı kaldırılmış, bölge Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, son olarak da Tacikistan Cumhuriyeti kurularak 5 mahalli Sovyet Cumhuriyetlerine ayrılmıştı. Aynı yılda Çağatay yazısı Sovyet hükümeti tarafından iptal edilerek Orta Asya’da Latin yazısı uygulamaya konmuştu.

Daha sonra Sovyetler Orta Asya haklarına sadece kendi komünist fikirlerini empoze etmekle yetinmeden, Rus şovenizmini de yaymaya başladı. Bu amaçla geçen yüzyılın 30’lu yıllarında Orta Asya’da Rus Kiril alfabesi uygulamaya konuldu. Neticede Türkistanlı Özbek, Kazak, Kırgız, Türkmen ve Taciklerin milli ve dini kimliği esastan tahrip edildi. Zaten Lenin, daha sonra Stalin tarafından yönetilen komünist rejimin ana amacı yerli halklardan suni de olsa ateist inanca ve yaşama sahip Sovyet insanını yetiştirmek idi. Daha sonra Sovyetlerin bu girişimini ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov “mankurtlaştırmak” olarak nitelendirecekti…

1990 yılından başlayan bağımsızlık süreci Orta Asya devletlerinde alfabe konusu ve sorununu yeniden gündeme getirdi. Burada en çabuk davranan bağımsızlıkla beraber Latin alfabesine geçen Türkmenistan oldu. Özbekistan da Latin yazısına geçme kararı aldı ama bu adım Kerimov dikte rejiminin tüm kararları gibi uygulamada başarı göstermedi. Ancak 2016 yılında Kerimov’un ölümünden sonra bu alandaki kargaşaya son verilmesi gündeme geldi. Şimdi Özbekistan’da teklif edilen Latin alfabesi yazısında Türkiye’de kullanılan yazıdaki “ş”, “ç” harflerinin kullanılması öngörülmektedir.

Kazakistan’da Latin alfabesine geçiş söz konusudur ve bu sürecin 2025 yılında tamamlanması beklenmektedir. Ancak Kırgızistan ve Tacikistan Rus Kiril alfabesinden vazgeçmeye niyetli değiller. Latın alfabesine geçen ya da geçmekte olan Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan’ın yeni yazılarında da farklılıkları görmek mümkündür.

Sonuçta şu anda Orta Asya’da bir Alfabe kargaşası yaşanmaktadır. Bunun bölgede milli, siyasi, kültürel ve dini alanlarda sorunlara yol açacağı çok aşikârdır. Söz konusu olan sadece bölgedeki kardeş halklar ve onları yönetenlerin değil,  aynı halk ve devlet içinde iki neslin birbirine anlamasında yaşanmakta olan zorluk ve sorunlardır. Örneğin, Kiril yazısında eğitim alan 40 yaşın üzerindeki insanlar yeni Latin yazısını okumak ve anlamakta sorunlar yaşamaktadır. Daha genç insanlar ise Kiril yazısı ile aynı sorunlarla karşılaşmaktadırlar.

Beklenen Orta Asya’daki beş devlet  yetkililerinin alfabe konusunda bir koordinasyon çalışmasını yola koymaları ve bu alanda ortak hareket etme girişimlerini açıklamalarıdır.

Namoz Normumin MOHAMMAD – Türkistander Genel Başkan Yardımcısı

Alakalı yazılar

Yorum yazın