Özbekistan rejiminin Anayasal sorunları

Uzun süren baskıcı Kerimov döneminin ardından göreve gelen Özbek lider Mirziyayev döneminde Özbekistan’ın dış dünyaya açılma politikaları da devam etmektedir

Özbekistan’da her sene 8 Aralık Anayasa günü olarak kutlanıyor. Ülke bağımsızlığının ikinci senesi, yani 1992 yılında kabul edilen Özbekistan Anayasasısın 26’ncı yıldönümü Taşkent’te geçen Cuma günü yapıldı.

Gelenek olarak Devlet Başkanı Şevket Mirziyayev bu toplantıda bir konuşma yaptı. Bu konuşmasında Mirziyayev, ülkesindeki anayasal sorunlardan daha fazla gündemle ilgili konular üzerinde durdu. Mirziyayev konuşmasında “Ne yazık ki, bazı yargıçlar tarafından bazı adaletsiz kararlar hala verilmekte ve bu vatandaşların adalet yönetimine olan güvenini baltalamaktadır. Bu yüzden Yargıtay, yani Yüksek Mahkemesi bünyesinde bir Yargı Okulu kurmayı teklif ediyorum”, dedi.

Özbek lider göreve geldiği 2016 senesinde de “devletin tam olarak çalışmadığını ve hükümetin halkın talepleri karşısında etkisiz kaldığını” vurgulamıştı.

Özbekistan’ı 1989-2016 yıllar arasında yöneten İslam Kerimov dönemi sadece Anayasa kurallarının değil, önemli devlet kurumlarının çalışma ilkelerini belirleyen yasaların bile uygulanmadığını ve hatta bazı kurumların yasal zemin olmadan çalıştığını göstermektedir. Örneğin, Özbekistan’ın “derin devleti ” olarak bilinen ve Sovyet KGB’sinin yerel şubesi olan Milli Güvenlik Hizmeti (Özbekçe: Milliy Havfsızlık Hizmatı) hiçbir yasal zemin olmadan 27 yıl boyunca ülkede baskı, fişleme ve işkence yöntemlerini uygulamıştır. Bu istihbarat kurumu ancak yeni yönetimin göreve gelmesi ile yasal zemine kavuşmuş ve adı Devlet Güvenlik (Havfsızlık) Hizmeti olarak değiştirilmiştir.

Özbekistan Anayasasında, Devlet Başkanının Anayasayı uygulama ve insan haklarını koruma garantörü olduğu belirtilmiştir. Buna rağmen eski Başkan İslam Kerimov’un kendisi Anayasayı sürekli ihlal etmekten geri durmamıştır. Anayasaya göre iki dönem görevde kalması gereken Kerimov bu sayıyı altıya çıkararak 10 sene yerine 27 sene Devlet Başkanlığı yaptı. Hileli ve göstermelik 4 seçim ve 2 halk oylamasıyla Anayasanın ilgili maddelerini değiştirerek ölümüne kadar Devlet Başkanlığı görevini sürdürdü.

8 Aralık Anayasa günü dolayısıyla konuşmasında yeni başkan Mirziyayev, Anayasada belirtilen yönetim erklerinin kendi görevlerini tam olarak yerine getirmediğini tenkit etti. Yani birbirinden bağımsız ve birbirinin denetleyici olarak çalışması gereken Parlamento (Oliy Majlis), Bakanlar Kurulu ve Yargı idareleri Anayasada belirtilen görevlerini başaramamaktadırlar” dedi. Mirziyayev Parlamento’yı tenkit ederken “Oliy Meclisin, ülke kalkınmasının güncel konuları tartışılan merkez olamadığı ve milletvekillerinin bu konularda açık pozisyonlarının olmadığını” söyledi.

Bakanlar Kurulunun çalışmalarına da itirazı olan Mirziyayev Yürütme faaliyetlerinin gerçek bir yürütme gücüne dönüştürmek için “tümüyle gözden geçirilmesi gerektiğini” belirtti.

Doğal zenginlikleri ve yeterli işçi gücüne sahip olan Özbekistan’ın ağır ekonomik ve sosyal sorunlar yaşadığı bilinmektedir. Ülkede yolsuzluk had sayfaya gelmiş, ağır kış şartlarında doğal gaz zengini olan ülkede bazı büyükşehirler, il ve ilçe merkezleri dahil olmak üzere özellikle kırsal yerleşimlerde insanlar evlerine ısıtma sorunu ile karşı karşıyadırlar.

Bu sorunların temelinde katı merkeziyetçi yönetim tarzı, yolsuzlukları bir türlü aşamayan bürokrasi, sivil toplum ve hukuk devleti ilkelerinin tam olarak geçerli olmaması yatmaktadır.

Şevket Mirziyayev yönetimindeki bazı olumlu gelişmeler

İslam Kerimov’un vefatından sonra yönetimin başına geçen şimdiki devlet başkanı  Şevket Mirziyayev işe yönetim kadrolarındaki önemli değişiklerle başladı. Örnegin, Kerimov döneminin “derin devleti” olarak kabul edilen istihbarat servisinin faaliyetleri yasal zemine oturtuldu ve Başkanı dahil olmak üzere önemli sayıdaki yöneticileri değiştirildi.

Mirziyayev Orta Asya’da açılım politikalarını başlattı ve eski dönemde savaş noktasına gelen Özbek-Kırgız, Özbek-Tacik ilişkilerinde şimdilerde kardeşlik ve işbirliği ortamı yaratıldı ve bu ülkeler ile sınırlar karşılıklı olarak açıldı.

Bunun yanında eski dönemde kapalı durumda olan Özbekistan’ın dış dünyaya açılma politikaları da devam etmektedir. Türkiye’de dahil olmak üzere dünyanın birçok ülkesi ile karşılıklı vizesiz seyahat anlaşmaları imzalandı, ülkeye gelen yabancı turistler sayısı da gittikçe artmaktadır.

Geçen sene Anayasa günü dolayısıyla 2 binden fazla, bu sene ise 200’den fazla tutuklu hapishanelerden serbest bırakılmıştır. Bunlar arasında siyasi, dini muhalefet üyeleri ve insan hakları savunucuları da vardır.

Geçen iki yılda 20 bin kişinin ismi Kerimov döneminde Müslümanlara baskı için oluşturulan “kara listelerden” çıkartıldı. Ama ülkede halen kamu alanında başörtüsü yasağı devam etmekte, bazı bölgelerde çocukların mescitlere gitmesi engellenmektedir.

Son 3 ayda internet erişimi, Facebook ve Youtube ağlarına erişimin kısıtlanmasına rağmen devlet kontrolündeki kun.uz, sof.uz, xabar.uz, turon24.uz sayfaları etkinliklerini artırmakta, bu medya organlarında merkezi ve yerel yönetimlere ciddi eleştirileri içeren haber ve analizleri okumak mümkündür.

Namoz Normumin Mohammad

 

https://www.dunyabulteni.net

Alakalı yazılar

Yorum yazın