BURHAN KAVUNCU
01 Ekim 1916
Bir süredir İstanbul’da devam eden “Özbek operasyonu” ile ilgili çeşitli tartışmalar medya gündeminde yer alıyor. Özellikle iki bayanın durumu ile ilgili farklı iddialar söz konusu. Bununla ilgili gerçek durum şudur:
1-Kazakistan uyruklu KULASH MİRZA KALKAMAN : 72 yaşındaki (1945 doğumlu) bayan, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün hakkında Kod koyması (Türkiye’de bulunması sakıncalı olan yabancı kodu) sebebiyle 2 Ağustos 2016’da gözaltına alınarak Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’ne konuldu. Buradaki görevliler insani sebeplerle yaşlı hanımın Kurban Bayramı’nı olumsuz şartlar altında geçirmesini istemedikleri için şartlı salıverme tutanağı ile serbest bıraktılar. Evine giden Kulash hanım henüz yolda iken, geri çağrıldı. Ankara’daki Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün talimatı ile salıverme tutanağı iptal edildi ve yeniden ‘gözetim altına’ alındı. 28 Eylül tarihinde sosyal medyada ve basında Kulash Mirza Kalkaman’ın durumu haberlere konu oldu. 29 Eylül’de avukatının açtığı davada İstanbul 2.İdare mahkemesi kararıyla serbest bırakıldı. Göç İdaresi, “15 gün içinde Türkiye’yi terk etmesi” şartını öngören bir tutanak imzalattı. Kızı ve damadı bir süreden beri kayıp olan Kulash Kalkaman, iki küçük torununa da kendisi bakıyordu.
2-Özbekistan uyruklu DİLAFRUZ ŞAMSİDİNOVA: 1985 doğumlu bayan dokuz aylık hamile iken, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün kararı ile 04 Ağustos 2016 günü gözaltına alınarak Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’ne konuldu. 25 Ağustos günü 29 Mayıs Haseki Hastanesi’nde bir kız çocuğu doğurdu. Doğumdan sonra, henüz birkaç saat geçmişti ki Göç İdaresi görevlisi polis memuru, Kadın Doğum uzmanından ‘olur’ alarak anneyi ve bebeğini yeniden Kumkapı GGM’ye götürdü. Bebekten sorumlu olan çocuk doktoru, kedisine sorulmadığı içim “izinsiz sevk” tutanağı tuttu.
Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’ndeki görevliler, Dilafruz hanımın ve bebeğinin durumları Kumkapı’da daha fazla kalmaya uygun olmadığı için, bütün sorumluluğu üzerlerine alarak aynı gün serbest bıraktılar. Göç İdaresi genel Müdürlüğü tam 1 hafta sonra, Dilafruz Şamsidinova’nın serbest bırakılmasına karar verdi.
Yaklaşık 150 Türkistanlıdan ikisinin kısa hikayesi böyle. Diğerlerinin de her birisinin ayrı birer hikayesi var. Gözaltı kararına esas olan liste ile ilgili birçok açıklama yaptık. Artık İstanbul emniyeti bu insanların tamamen masum olduğunu bildiği için sorgulamadan, doğru Kumkapı’ya gönderiyor. Ondan sonrası, Ankara’nın insafına…
İstanbul’da Türkistanlılara yönelik bir zulüm olduğu kesin de, insanlar bunun sorumlusunun kim olduğunu merak ediyor.
(01 Ekim 1916)