ÇÖL OLAN GÖL YA DA ARAL GÖLÜNÜN FACİASI (7)

ARAL GÖLÜNÜN FACİASI

YEDİNCİ YAZI

KURTULUŞ REÇETESİ

YAZININ ÖZETİ

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Orta Asya’da son yıllarda İslam’ın gittikçe yayıldığına şahit olmaktayız. Evet, Müslümanlar dinlerinin iyi bilmemekteler, onu uygulamakta birlik ve beraberlik içinde değiller. Ancak şu var ki bütün dünya da olduğu gibi İslam bu bölge halklarının gündemine esaslı olarak yerleşmiştir. Çünkü denildiği gibi Orta Asya toprakları ve halkları İslam’la dünyaya tanınmış ve ancak ve ancak yine İslam’la yeniden ayağa kalkacaklardır. Bu öncelikle tevhid bayrağına sımsıkı sarılmakla gerçekleşir. İslam dini bölgedeki cahiliyet nazariyeleri ve uygulamalarını, bidat ve hurafeleri, kabile düşmanlıklarını ortadan kaldıracak tek çaredir

Bugün Doğu Türkistan halkı Çin diktatörlüğü tarafından insanlık dışı muamele görmektedir. Batı Türkistan’da ise yerli zalimler kendi insanlarına yapmadıklarını bırakmamaktadırlar. Oysa buralar yaklaşık 6 milyon km2 ye yakın dünyanın en zengin ve verimli topraklarıdır. Bölgede insan fıtratına uygun, gelişmiş ve madeni bir toplumun oluşması için bütün şartlar, yani doğal kaynaklar ve insan gücü mevcuttur. Başka sözle denildiğinde Orta Asya ilim, iman, irfan, maddi ve manevi gelişmenin merkezi olabilmesi için bütün gereken şartlara sahiptir.

Tarihte olduğu gibi bu bölgenin kaderini belirleyecek olan ana unsur İslam dini faktörüdür. Bölge halkları hayatının bütün yönleri İslam dini ile ilişkilidir. İnsanlar Allah’ın adıyla nikâh kıydırarak evlenmekteler. Yeni doğan çocuklarına İslam’a uygun isim vermekteler. Yemeklerinde helal ve harama dikkat etmeye özen göstermektedirler. Merhumları için cenaze namazı kılmaktadırlar. Yani bir asırlık dış ve iç kaynaklı esarete rağmen insanlar Allah’ın yolundan tamamen vazgeçmiş değiller. Orta Asya halkları faşizm ve komünizm gibi insanlık dışı rejimlerle bizatihi karşı karşıya gelmişler ve böyle zalim düzenlerin bir daha denenmesi bu bölgede söz konusu değildir.

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bölgeyi yönetenler demokrasi adına iş görmeye çalışmaktadırlar. Gerçek hayatta ise demokrasi yerli diktatörlerin yobaz uygulamaları neticesinde lafta kaldığı gibi mahalli halk nezdinde de hiçbir değere sahip değildir. Demokrasi deneyimi Tacikistan’da iç savaşla sonuçlanmıştır. Türkmenistan’da böyle bir deneme söz konusu bile olmamıştır. Özbekistan’da bağımsızlık sonrası kısa süre halka tanınan hak ve hukuklar geri alındı ve memlekette çağımızın en acımasız zülüm rejimlerinden biri ortaya çıktı. Memleketlerini terk etmek mecburiyetinde kalan demokrasi yanlıları ise birlikte hareket etmek yerine olan bitenlerde birbirlerini suçlamakla vakit geçirmekteler.  Kazakistan’ın demokrasi deneyimi ancak piyasa ekonomisi vahşetine ve fuhşun yayılmasına neden oldu. Kırgızistan bağımsızlık kazandıktan sonraki 10-15 yılda demokrasi adası olarak nitelik kazanmıştı. Ancak bu devletin birinci Cumhurbaşkanı Asker Akaev turuncu devrim sonucu görevini bıraktıktan sonra “demokrasi adasının” gerçek yüzü de ortaya çıkmış oldu. Yıllar devamında bu memlekette övgü ile savunulan demokrasi deneyimi gerçekte kabile taassubunu kendinde barındırdığı Kırgızistan güneyinde yaşanan son vahşetlerle kanıtlandı. 2010 yılın yaz aylarında Öş ve Celalabad şehirlerinde yerli yöneticilerin desteğini alan Kırgız kalabalıklar memlekette azınlıkta olan Özbek asıllı insanları katliama maruz bıraktılar. Binlerce insanlar öldürüldü, genç kızlara tecavüz edildi ve insanların evleri ve iş yerleri ateşe verildi. Bunları gördükten sonra hele demokrasi lafını ağızlarında dolaştırmaya devam edenlere size yazıklar olsun demekten kendimi alıkoyamıyorum…

Bölgedeki genel durumu değerlendirirken iç oluşumlar kadar dış faktörlerin önemini de vurgulamak gerekmektedir. Yukarıda denildiği gibi Rusya bölgede kendi çıkarlarından vazgeçmiş değildir. Çin ise Orta Asya’daki yeni devletlerin zayıflıklarını kendi lehine çevirmek ve bölgede iç pazarı ele geçirmek peşindedir. Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri Orta Asya’nın yeni devletlerini Afganistan savaşında kullanabilecekleri bir araç olarak görmektedirler. Göründüğü gibi sözde demokrasi ve insan haklarından yana olanlar buralarda da insanlar yaşadıklarını görmezden gelmekteler. Bu “süper güçler” kendi halklarını akıllı insanlar, kalanları ise yarı vahşi yaratılıklar olarak gördüklerini yeryüzünün her bölgesinde uyguladıkları politikaları ile göstermekteler. Allah’ın izni ile çok yakın zamanlarda bu süper gericilere Müslümanların insanlık dersi verecekleri günler yakındır…

Orta Asya’daki siyasi durumu Afganistan’da otuz yıldan fazla devam eden savaşlar doğal olarak etkilemektedir. Afganistanlı Müslüman kardeşlerimizim Sovyetler birliği ve ABD önderliğindeki batılı zorba devletlere karşı yürüttükleri mücadele takdire şayandır. Ancak şu var ki ilim ve marifeti esas almayan hiçbir mücadelede kesin zaferden söz etmek mümkün değildir.

Bölgede Türkiye’nin ve başka İslam ülkelerinin çabaları maalesef yeterli değildir. Gerçi Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi önemli bir deneyim olsa da esas yatırım bölge halkı içinde sağlam inançlı ve yetenekli insanlar yetiştirmekten ibaret olmalıdır. Bu konuda çaba gösteren çeşitli İslami kurumların zaafı onların bölgeye gelmeden önce kendi aralarında birlik ve beraberliği sağlayamamalarıdır. Bu konuda şu anekdot oldukça önemlidir: Orta Asya cumhuriyetlerinden birine gelen Türkiyeli Müslümanlar yerli kardeşlerine şu soruyu sorarlar: Bizden hangi cemaati daha çok beğendiniz?  Cevap ilginç olduğu kadar çok da manidardır: Siz en iyisi memleketinize gidin ve kendi aranızda anlaştıktan sonra bir cemaat halinde bizim yanımıza geri dönün. Burada Türkiyeli kardeşlerimizin çıkaracağı ciddi sonuçlar var diye düşünüyorum. Çünkü günümüzde tarihte olduğu gibi dünyanın dikkati yine Anadolu Müslümanlarının üzerinde yoğunlaşmaya başlamıştır. Ne var ki dışarıda memleketin önemi arttığı kadar içeride Müslümanların pervasızlığı ve vurdumduymazlığı artmaktadır. Memleket yönetiminde tavan güçlendikçe iman açısından taban giderek zayıflamaktadır. Dünyanın çeşitli köşelerinde Müslümanlar kan ağlarken Türkiye’de bazı kardeşlerimiz israf ve lüksü bayrak edinmekteler. Bu yetmediği gibi çeşitli cemaatler İslam’ı kullanarak aslında kendi gruplarının çıkarları için at koşturmaktan geri durmamaktadırlar. Benim burada diyeceğim şudur: Ey Türkiyeli kardeşlerim! Aklınızı başınıza alın. Tevhidi bayrak edinin ve zaman kaybetmeden bu bayrağın altında toplanın. Yoksa bu zaman ve imkân israfından dolayı başınıza bir belanın gelmesini mi beklemektesiniz?

Bütün bu olumsuzluklara rağmen Orta Asya’da son yıllarda İslam’ın gittikçe yayıldığına şahit olmaktayız. Evet, Müslümanlar dinlerinin iyi bilmemekteler, onu uygulamakta birlik ve beraberlik içinde değiller. Ancak şu var ki bütün dünya da olduğu gibi İslam bu bölge halklarının gündemine esaslı olarak yerleşmiştir. Çünkü denildiği gibi Orta Asya toprakları ve halkları İslam’la dünyaya tanınmış ve ancak ve ancak yine İslam’la yeniden ayağa kalkacaklardır. Bu öncelikle tevhid bayrağına sımsıkı sarılmakla gerçekleşir. İslam dini bölgedeki cahiliyet nazariyeleri ve uygulamalarını, bidat ve hurafeleri, kabile düşmanlıklarını ortadan kaldıracak tek çaredir. Yani bölgede istenen bazılarına göre ruhbanlığı, bazılarına göre ise ailevi krallıkları esas alan erozyonlu İslam anlayışı değildir. İnsanların arzu ettikleri bilinçli ve sorumluluk üstlenen Müslümanların sivil toplumunun ortaya çıkmasıdır. Tevhidi temel alan böyle düzen demokrasilerden farklı şekilde olsa bile yönetimin seçimini ve denetlenmesini, fikir ve ifade özgürlüğünü, din ve inanç hürriyetini, insan haklarının korunmasını temin etmelidir. Zalimler istemese de Allah (cc) nurunu tamamlayacaktır.

Bitti.

BIRINCI YAZI: http://turkistanlilar.org/col-olan-gol-ya-da-aral-golunun-faciasi/

İKİNCİ YAZI: http://turkistanlilar.org/col-olan-gol-ya-da-aral-golunun-faciasi-2/

ÜÇÜNCÜ YAZI: http://turkistanlilar.org/col-olan-gol-ya-da-aral-golunun-faciasi-3/

DÖRDÜNCÜ YAZI:http://turkistanlilar.org/col-olan-gol-ya-da-aral-golunun-faciasi-4/

BEŞİNCİ YAZI: http://turkistanlilar.org/col-olan-gol-ya-da-aral-golunun-faciasi-5-2/

ALTINCI YAZI: http://turkistanlilar.org/col-olan-gol-ya-da-aral-golunun-faciasi-5-3/

Alakalı yazılar

Yorum yazın