Özbekistan: Geçmişte Dini suçlamalarla iftiraya uğrayan insanlar hâlâ takip ediliyor mu?

       (Özbekistan’da Mirziyayev dönemi reformları/ iyileştirmeler devam ederken, bürokrasideki eski rejim kalıntıları vatandaşlara eziyet etmek için halâ fırsat kollamakta. BBC O’zbek Hizmati’nin aşağıdaki haberinde Surhandarya vilayetinden Oybek Yusupov’un başına gelenler anlatılıyor. Yusupov’un yaşadıkları, Özbekistan’da hemen herkesin başına gelen sıradan bir durum. Genel vaziyeti yansıttığı için olduğu gibi yayınlıyoruz.- turkistanlilar.org)

Özbekistan Devlet Başkanı Shavkat Mirziyoyev’in  Başkan olduğu günden bu yana, daha önce dini extremizmle irtibatlandırılan onbinlerce vatandaşın ismi “kara liste”den çıkarıldı. Ancak kendisine dini suçlama ile alakalı iftiralar atıldığını iddia eden vatandaşların, bu hususta açılan davalar tamamen kapandığı halde, hâlâ içişleri memurları tarafından baskı altında oldukları hakkında çok sayıda haberler çıkıyor.

BBC Uzbek Hizmeti ile görüşme yapan Surhanderya ili, Angor ilçesinden 34 yaşındaki Oybek Yusupov kendisini 2011 yılından itibaren İçişleri memurlarının rahat bırakmadığını ve 2019 yılı Haziran ayında Özbekistan talebi ile Rusya’dan deport edildiğini giriş yasağı aldığını  söyledi.

Yusupov’un dediğine göre, o ilk kez temelsiz haber yüzünden İçişleri makamlarının bakanlarının dikkatini çekti.

” 2011 yılında Rusya’da çalışıp geri gelmiştim. Millî Güvenlik Hizmeti, “dini kitaplar dağıtıyor ve Muhammed Salih’in kitaplarını okuyor” suçlaması ile bir aylığına  kimliğimi alı koydu, ama suçumu kanıtlayamadı” diyor Oybek Yusupov.

“Evimde Şeyh Muhammed Sadık Muhammed Yusuf’un kitabı vardı. Komşumuz kitabı okumak için almış. Bir süre sonra iki kadın tarafından  ” Dini edebiyatlar dağıtıyor ve muhalefet eylemcisi Muhammed Salih’in kitaplarını okuyor” içeriği ile bir şikayet bırakıldığını söylediler. Ben sadece Şeyh’in kitaplarını okuyorum ve Muhammed Salih’i tanımıyorum. Şeyh ismini Muhammed Salih ismi ile karıştırılarak söylendiğini düşünüyorum”..

Kendisini müslüman saydığını, ancak namaz kılmadığını söyleyen Oybek Yusupov, eski Devlet başkanı İ.Karimov adına zorla “af dileme mektubu” yazdıktan sonra kimliğinin geri verildiğini ve onu  takip etmek için İ. isminde İçişleri memurunun peşine takıldığı hakkında anlattı.

 

O.Yusupov :  “(İ.) benim bir suçum olmadığına inandığını söyleyip “Kardeşim, bu suçlamalar ile hapse atılırsan hayatını  çütütürsün. Bu yüzden, içki içip onların gözü önünde sarhoşken mahalleyi gez” dedi. Ama ben namaz kılmıyor olsam da böyle bir şey yapmayacağımı bildirdim”.

İşler biraz yatıştıktan sonra tekrar  Rusya’ya çalışmak için giden Yusupov çeşitli memurlar tarafından telefonla arandığını ve onların düzenli olarak “sen hâlâ namaz kılıyormuşsun” diye sorduğunu söylüyor.

Onun dediğine göre, 2018 yılında kendisine yapılan baskılar tekrar büyüdü ve bu işlerin Rusya’da yaşayan S.B isimli kadının ettiği şikayet ile alakası var.

O.Yusupov :  “Moskovada  elektrikçi olarak çalıştım , elektrikçilik ve araba sürmeyi öğreniyordum. 2018 yılında S.B. isminde bir bayanın, Kumkorgan ilçesi Ceza soruşturma Bölümüne, “Aybek Yusupov Saint-Petersburg’ta bana vurdu” diye şikayet ettiğini söylediler. Ben S.B’yi tanımıyordum bile, sadece kısa bir süre beraber çalıştığım insanlar ile o kadının evinde kiracı olarak kalmıştım”.

Özbekistanlı görevlilere kendisinin ömründe hiç Saint-Petersburg’a gitmediğini söyleyen Yusupov bir-iki gün sonra S.B.’nin yazdığı dilekçede başka şeylerin de bulunduğunu anladı :

“Angar İlçesi Suç Soruşturma ve Terörle Mücadele  Bölümü bana “insanları Suriye’ye gitmeye ikna etmeye çalıştı, namaz kıldı ve  ve Türkiye’ye kızlar gönderiyordu ” argümanlarıyla bana  suçlama yaptı. Bunlar da S.B’nin  şikayet dilekçesinde varmış fakat onu bana göstermediler.”

  1. Yusupov, S.B’nin evinde kalan göçmen işçilerden bu kadının Tacikistan ve Özbekistan İçişleri idarelerine çalıştığını ve onların talebi ile Rusya’da çalışan ve geçimini sağlayan insanlar hakkında sahte suçlamalarla  şikayet dilekçeleri yazdığını işittiğini söyledi.

Ancak O. Yusupov’un Devlet Başkanı Virtual Ofisine gönderdiği mektubuna cevaben 2018 yılı 22 Ağustos’ta gelen resmi mektubunda S.B’nin şikayeti yüzünden Angar ilçesi İİB memurları tarafından soruşturmalar yapıldığı ve “Angar ilçesi Nevşehir mahallesinde istikamet eden Yusupov Oybek Murodovich’in hareketlerinde herhangi bir suç delili  bulunmaması  sebebiyle Özbekistan Cumhuriyeti Ceza Kanunu’nun 83. maddesi 2. bendine göre O. Yusupov’un şahsına açılan soruşturmalar ve davaları durdurulması ile ilgili karar kabul edildiğinin kesinleştiği” bildirildi.

Buna rağmen, Yusupov 2018 yılından 2019 yılı Mayıs ayına kadar kendisi Rusya’da çalışıyor olsa da, İçişleri birimleri görevlilerinin ona rahat vermediğini, birkaç defa numarasını değiştirse de onların bir şekilde bulup aramaya devam ettiklerini vurguluyor.

“Hâlâ dini davetler ediyormuşsun diyorlardı. Sadece bana telefon etseler neyse, Surhanderya’da kalan aile bireylerime de göz açtırmadılar.  Geçen sene sonbaharda bilinmeyen şahıslar gelip mahallede aile bireylerimi ve komşuları bir araya toplayıp benim hakkımda “şu adamı iyiliğe çağıralım, sevap olur” gibi konuşmalar yapmışlar. Ailem de artık bu durumlardan başı öne eğilmiş durumda” diyor.

“ Küçüklüğümden beri ailemi geçindirmek için çabalıyorum. Rusya’ya gelmeden önce Taşkent’deki Parkent çarşısında işçi olarak çalışırdım. Pazarın önünde toplanır iş beklerdik. Polis gelip bizi kovar, biz de kaçardık. Nasıl Suriye’ye adam gönderebilirim anlam veremiyorum. Açıkçası dindar biri de değilim.”

Yusupov’un bu iddiaları hakkında BBC Uzbek hizmeti Angar ilçesi Nevşehir mahalle başkanını aradı . Mahalle başkanı H. Rahmanberdiyev O. Yusupov’u tanıdığını ancak İçişleri memurlarının ona yaptığı suçlamalardan haberi olmadığını, hatta Rusya’dan sınırdışı edildiğini de bilmediğini söyledi.

  1. Yusupov’un ikamet ettiği mahallenin karakol müdürü ve Angar ilçesi Ceza Soruşturma ve Terörle Mücadele Bölümü yetkilileri ile bağlantı kurmanın imkanı olmadı.

O.Yusupov hakkında  S.B’nin iddialarıyla bir dava açılmaması kararına  rağmen, kendisine ve ailesine yapılan baskıların sonu gelmediği için Devlet Başkanı Virtual Ofisine şikayet  yazmaya devam ettiğini söylüyor.

2019 yılı Şubat ayında gelen resmi cevapların birinde Yusupov’un şahsına Özbekistan Devlet Ceza Kanunu’nun  140.maddesi (hakaret etme) 2.bendi ile bir dava açıldığı bildiriliyor.

“Adıma dava açıldığını bu mektuptan sonra öğrendim. Dini suçlamalar kanıtlanamayınca sadece maddeleri değiştirerek tekrar dava açmışlar”.

  1. Yusupov, bu yılın Haziran ayında Rusya FSB memurlarının onu çağırdığını ve Özbekistan’ın talebi ile 35 sene (2054 yılına kadar) ülkeye giriş yasağı kararı alındığını bildirdiklerini söyledi.

“Ben kendi halimde helal emeğim ile çalışıyordum. Son kez Rusya’ya, para kazanıp geri döndükten sonra evlenmek için gitmiştim. Dini davetler yapmak aklımın ucundan bile geçmedi. Çalıştım, okudum. Giriş yasağı almamın sebebini de kimse söylemedi. Elimde bir tek cep telefonu ile dönmeye mecbur kaldım. Bunların yüzünden 34 yaşıma kadar aile kuramadım. ”

O.Yusupov, kendisinin, sadece cinayet davalarını açma planlarını uygulamak ve dini suçlamalarla masumları hapse atmaya alışmış görevlilerin kurbanı olduğunu düşünüyor.

“Üç aydır kimse beni rahatsız etmiyor. En son şahsıma açılan dava hakkında da kimse bir şey demedi. Ama bu arada ben işimden oldum. Tamam, bir suçum varsa gelsinler yüzüme söylesinler ve atacaklarsa hapse atsınlar. Ama böyle oyunlar oynayarak hayatımı berbat etmesinler.

“Biliyor musunuz şu an neyden korkuyorum? Her defasında arabama binmeden önce 7 kere etrafını dolanıp kontrol ediyorum. Bu olayları herkese anlattığım için arabama bir şey bırakırlar diye ödüm kopuyor” diyor Yusupov.

Özbekistan’da yeni hükümet iktidara geldiğinden beri dini özgürlükler durumu iyileştiği için, mahsus hizmetlerin takibine uğrayan dindarların rahat nefes almaya başladığı söyleniyor.

Geçen sene Aralık ayında Anayasa’nın resmi olarak kabul edilmesinin 26.yıldönümünde yaptığı konuşmada Devlet Başkanı Mirziyayev:  “Bir zamanlar aşırı dini gruplarla alakası var diye takibe alınan 20 binden fazla vatandaşın ismi “kara listeden” silinmiştir. Yasaklanan topluluklara yanılıp giren, yaptıklarına pişman olup doğru yolu bulmaya çalışan vatandaşların başvurularını değerlendirmek üzere Devlet İdarelerarası Komisyonu kuruldu” diye açıklamıştı.

“Dürüstçe söylersem şimdi Eski Devlet Başkanı Kerimov’un dönemi olsa bunlar beni çoktan içeri atmıştı, ama şu an, eskiden bana karşı açtıkları sahte  davaları ne yapacaklarını bilemiyorlar” diyor Oybek Yusupov.

“Tek istediğim – bir suçum varsa kanıtlayıp hapse  götürsünler. Yoksa, beni sadece rahat bıraksınlar”.

tercüme: Aisha Fazliddin

https://www.bbc.com/uzbek/uzbekistan-49006741

 

Alakalı yazılar

Yorum yazın