Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı oruç yasağına Dünya Müslüman Alimler Birliğinden tepki

25.06.2015

Dünya Müslüman Alimler Birliği, Çin’e Müslüman Uygurların dini hassasiyetlerine saygı göstermesi çağrısında bulundu

Dünya Müslüman Alimler Birliğince, Çin’in, Uygur Özerk Bölgesi’nde Müslümanlara karşı uyguladığı oruç yasağına tepki gösterildi.

Dünya Müslüman Alimler Birliği’nden yapılan yazılı açıklamada, Uygur Özerk Bölgesi’ndeki oruç yasağına tepki gösterilerek, Çin’e Müslümanların hak ve dini inançlarına saygı göstermesi çağrısında bulunuldu.

Çin hükümetinden, Müslümanlar hakkındaki keyfi kararından geri dönmesi istenilirken İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve uluslararası kuruluşlardan da Çin’deki Müslümanları korumak için gerekenlerin yapılması çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Özellikle Uygur Özerk Bölgesi’nde Müslümanlara karşı devamlı uygulanan dini ve etnik zulüm eylemleri, hem uluslararası hem de Çin’in yerel yasalarına aykırıdır. Çin hükümetinin takip ettiği siyaset, kendisinin de onayladığı 1949 yılındaki dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ne de aykırıdır. Bu da uluslararası çağdaş kanunların en önemli temellerinden birinin açık ihlali olarak kabul edilir.

Dünya Müslüman Alimler Birliğince, Çin’in, Uygur Özerk Bölgesi’nde Müslümanlara karşı uyguladığı oruç yasağına tepki gösterildi.

Dünya Müslüman Alimler Birliği’nden yapılan yazılı açıklamada, Uygur Özerk Bölgesi’ndeki oruç yasağına tepki gösterilerek, Çin’e Müslümanların hak ve dini inançlarına saygı göstermesi çağrısında bulunuldu.

Çin hükümetinden, Müslümanlar hakkındaki keyfi kararından geri dönmesi istenilirken İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve uluslararası kuruluşlardan da Çin’deki Müslümanları korumak için gerekenlerin yapılması çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Özellikle Uygur Özerk Bölgesi’nde Müslümanlara karşı devamlı uygulanan dini ve etnik zulüm eylemleri, hem uluslararası hem de Çin’in yerel yasalarına aykırıdır. Çin hükümetinin takip ettiği siyaset, kendisinin de onayladığı 1949 yılındaki dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ne de aykırıdır. Bu da uluslararası çağdaş kanunların en önemli temellerinden birinin açık ihlali olarak kabul edilir.

Dünya Bülteni

 

Alakalı yazılar

Yorum yazın