1911’de Sun Yat Sen’in gerçekleştirdiği bir devrimle Çin’de Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra, Çinli Han kökenlilerin bölgedeki tarım alanlarına yerleştirilmesi, Nisan 1931’de Kumul’da Niyaz Hacı ve Salih Darga liderliğinde girişilen ve bağımsızlığa uzanan bir isyanı tetikledi.
Bugün, Çin işgali ve zulmü altında bulunan ve Çinlilerin “Sinkiang-Sincan-(Yeni Sömürge, Yeni Toprak-Kazanılmış Toprak)” adını verdikleri “Doğu Türkistan”, tarih boyunca birçok devletin kurulduğu ve bağımsızlık mücadelesinin yapıldığı bir yer oldu. O mücadelelerden biri de 1933 yılında “Şarki Türkistan İslam Cumhuriyeti”nin ilanıyla sonuçlanan “Kumul İsyanı” idi. Doğu Türkistan tarihinde önemli bir yere sahip olan Yakub Beg’in kurduğu “Kaşgar Hanlığı-Atalık Gazi Devleti”nin, 1878’de Çinliler tarafından yıkılmasından sonra bölgede şiddetli bir zulüm, baskı ve işkence dönemi başladı.
Kaşgar’ı işgal eden Çin birliklerinin Yakub Beg’in mezarını açarak cesedini yakmalarıyla başlayan bu süreç, Mançu Hanedanlığı’nın atadığı fakat zamanla bağımsız hale dönüşen vali ve memurların, Doğu Türkistan’ı Çinlileştirme ve asimilasyon eğilimleriyle devam etti. 1911’de Sun Yat Sen’in gerçekleştirdiği bir devrimle Çin’de Cumhuriyet’in ilan edilmesinden sonra, Çinli Han kökenlilerin bölgedeki tarım alanlarına yerleştirilmesi, Nisan 1931’de Kumul’da Niyaz Hacı ve Salih Darga liderliğinde girişilen ve bağımsızlığa uzanan bir isyanı tetikledi.
Ayaklanma, Ocak 1933’de Turfan’da Mahmud Muhiti, Şubat 1933’de Hoten’de Mehmed Emin Buğra, Altay’da Şeref Han Töre olmak üzere Musul Maksut, Hafız Beg, Sabit Damolla, Osman Beg, gibi liderlerin de iştirakiyle hızla bütün Doğu Türkistan’da yayıldı. İki yıl süren zorlu mücadele döneminde Rusların, Doğu Türkistan Valisi Jing Şu Ren ile anlaşarak vali güçlerine silah yardımı yapmasına ve desteğine rağmen hareket başarıya ulaştı. Böylece Çin’in 19. Eyaleti olarak saydığı Doğu Türkistan, İli vilayeti ve Urumçi’ye bağlı birkaç kaza dışında tamamen kurtarıldı. 12 Kasım 1933 yılında Cumhurbaşkanı Niyaz Hacı ve Başbakan ise Sabit Damolla olmak üzere Kaşgar’da “Şarki Türkistan İslam Cumhuriyeti” ilan edildi. Cumhuriyet’in devlet amblemi, hilal ve üç yıldız arasında bulunan Osmanlı tuğrası formunda bir kompozisyon ile beraber, Kur’an-ı Kerim’den ayetler, “İslamiyyet, Azadiyyet, Adalet, Uhuvvet” prensipleriyle bezeli “Yaşasın Türkistan Azadlığı, Kutluk Bulsun İslam Hâkimiyeti” sözünden oluşmaktaydı.
Türkistan’da önemli etkiler bırakan ve milli kimliğin pekişmesine katkı yapan bu yeni Cumhuriyet’in tanınması için Başbakan Sabit Damolla, Afganistan, İran, İngiltere ve Türkiye nezdinde girişimlerde bulundu, yardım talep etti ise de bir netice alamadı. Bu devletin varlığına tahammülleri olmayan Rusya ve Çin’in Doğu Türkistan’ın paylaşımı konusunda ittifakıyla 6 Şubat 1934’te, hiçbir yerden yardım alamayan“Şarki Türkistan İslam Cumhuriyeti” yıkıldı. Doğu Türkistan’ı yetiştirdiği en önemli mücahid ve devlet adamlarından ve Kumul isyanının baş aktörlerinden Niyaz Hacı ise önce Urumiçi’de kurulan Çin ordusunun komutanı Şen Şi Şey hükümetinde başbakan yardımcısı yapıldıysa da sonra tutuklanarak diğer bağımsızlık taraftarları ile birlikte 1942’de şehit edildi.
Kaynaklar:
Doç. Dr. S. Gömeç, Doğu Türkistan’da Yakub Han Dönemi Ve Osmanlı Devleti İle İlişkileri,Ankara Üniversitesi, Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi, Sayı: 9, Yıl: 1998.
http://maarip.org/tr/2013/11/13/dunyanin-ilk-islam-cumhuriyeti-80-yil-once-bugun-kurulmustu/
Gökbayrak Dergisi, “Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti Devlet Arması”, Yıl:7, Sayı: 40, Mart-Nisan, 2001.
http://www.dunyabulteni.net/